Armoni kursu fiyatları ne kadar?
Armoni kursu fiyatları ortalama 260 TL'dir. Ancak bu fiyat; toplam ders süresine, ödeme şekline, kursun bulunduğu il ve ilçeye, kurs günlerine, kursiyer sayısına göre 210 ile 360 TL arasında değişmektedir.
Armoni, geniş anlamıyla, müzikte iki ya da daha fazla sesin aynı anda tınlaması; daha dar anlamıyla ise Batı müziğinin özelliği olan gelişmiş akor sistemi ile bu akorlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen kurallar bü¬tünüdür. Günlük hayatta sadece müzik terimi olarak kullanılmayıp, dilimizde uyum ve ahenk olarak ifade edebileceğimiz kavramların yerine gereksiz biçimde kullanılmaktadır.
Armoni kursu kaç saat sürer?
Ortalama ders süresi haftada 1,5 saattir. Bu süre kurs yerinin hazırladığı eğitim programına ve kurs günlerine (hafta içi / hafta sonu) bağlı olarak değişiklik gösterir.
Armoni kursuna kimler katılabilir?
Armoni kursuna katılmak için aranan maksimum yaş kriteri bulunmamaktadır. 8 yaşını tamamlayan herkes armoni eğitimi alabilmektedir. Müzikal kariyerine sağlam bir temel üzerinden başlangıç yapmak isteyen kişiler kurslarda alacağı eğitimle kendini geliştirme fırsatı yakalayabilmektedir.
En yetkin bir orkestranın çaldığı bir konser dinletisi ile bu konserin en son teknolojiyle kaydını dinlediğinizde birbirinden ayırt edebilir misiniz? Zor gibi geliyor belki ama kesinlikle ayırt edersiniz. Normal her insan kulağı ayırt eder. Bunun daha kolayı ise tek bir çalgı aleti kaydını düşünün. Misal bağlama. Konser sırasında dinlemekle en iyi teknolojide kayıt edilmiş halini dinlemek arasındaki farkı kim anlayabilir? Neredeyse herkes. Peki, bunun armoni ile ilgisi ne? Duyduğumuz her ses içinde diğer sesleri de barındırır. Bir tek nota veya ses duyduğunuzda sistematik olarak peşinden belli sesleri tekrarlar. Buna müzikte doğuşkanlar denir. İlk duyulan sesin peşinden ondan çok daha az miktarda tınlarlar. Burada istemeden de olsa biraz terimsel konuşmam gerekecek. Duyduğunuz bir ses -genelde do sesi örnek olarak verilir- Peşinden 8 lisi( bir oktav üstte do), 5'lisi (sol sesi), tekrar 8'lisi ( do), 3 lüsü (mi) diyerek sesler sıradan duyulur. Bu duyumda derinliği sağlar. Beyin bunu sesin doygunluğu olarak algılar. Yani bir ses duyulduğunda peşinden başka sesler de duyulur. Bunu zaten insan kulağı hisseder. Peki nasıl? Bu doğuşkanlar tek bir koşulla duyulurlar. Onu çıkardan nesnedeki titreşen her neyse o an yanınızda titreşmelidir. (yani her hangi bir aktarım veya ortam değişikliğine uğramamış olması gerekir) Mesela bilgisayardaki sesler. Bunlar aktarım yaşadığı için doğuşkanlarını kaybederler. Kabaca sesin o an yanınızda üretilmesi gerekir. (Emek güzel şey) Sadece bir sesten bahsediyoruz, bunu aklımızda tutalım. Bu sesin her hangi bir şekilde kaydı yapıldığında günümüzde var olan hiçbir ses teknolojisi içindeki doğuşkanları da kayıt edemez. ( Burada bir parantez kayıt edilen seslerin üzerinde mastering işlemlerinin amacı işte bu kaybolan hislerin ve sunileşen seslerin orijinaline yakınlaştırma çabasıdır. Örnek reverb veya ekonun verilmesinin en temel sebebi bundan dolayıdır, yani kandırmaya çalışır bizi. Kayıt edilen bu gibi sesler doğuşkanlık özelliğini yüksek oranda kaybeder.) Kaldığımız yere geri dönersek bir ses içinde sistematik olarak belli sesleri de barındırır. Bu seste derinlik hissi yaratır. Ben bunu resimdeki derinliğe benzetiyorum. Orada da bir yanılsama var. Aslında gerçek anlamda derinlik resimde yok ama suni olarak yaratılıyor.